ALLAH’IN KALPLERE İNDİRDİKLERİ

ALLAH, PLANLARININ BAZILARINI, İNSANLARIN KALPLERİNE MÜDAHALE EDEREK UYGULAR

 

Bu sitede yayınladığımız “İnsanların Özgürlüğü Üzerine” ve “Allah Her Şeyi Bilir” başlıklı yazılarımızda, Yüce Yaradan’ın, insanları fikirlerinde ve kararlarında özgür bıraktığını, Kur’an ayetlerinden örnekler vererek aktarmaya çalışmıştık.

İnsanların hür olarak aldıkları kararların sonucunda Allah, onları mükâfatlandıracağını veya cezalandıracağını bildiriyor. Ödül ve cezanın bu dünyada da olduğunu, yine Kur’an’dan öğreniyoruz. Bu hususlarda, bu sitede çeşitli yazılar yazdığımız için burada ayrıntıya girmeyeceğiz.

Hiç şüphesiz ki, Allah’ın her şeye gücü yeter. Yüce Yaradan bir şeyin olmasını dilerse sadece “ol” demesi yeterlidir. Peki, acaba Yüce Yaradan bu dünyadaki ödül ve cezayı nasıl gerçekleştiriyor olabilir? Bu konuda, Kur’an’da anlatılan bazı yöntemler var. Biz burada, Kur’an ayetlerinden konumuzla ilgili olanlarını ele alacağız. Allah’ın bize verdiği akıl ile yorumlayarak fikir yürüteceğiz. Kur’an’da bahsedilen diğer yöntemler hakkında, başka bir yazımızda irdeleme yapacağız.

Bakara 93: “Hani, Tûr’u tepenize dikerek sizden söz almıştık, “Size verdiğimiz Kitaba sımsıkı sarılın; ona kulak verin” demiştik. Onlar, “Dinledik, karşı geldik” demişlerdi. İnkârları yüzünden buzağı sevgisi onların kalplerine sindirilmişti. Onlara de ki: eğer mümin kişilerseniz, imanınızın size emrettiği şey ne kötüdür.”

Ayet, Allah’a söz verdikleri halde inkâr eden Yahudilere yöneliktir. Allah, onların inkârlarının cezasını vermek için plan yapıyor. Onların kalplerindeki hastalığı artırıyor.

Bakara 10: “Kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını arttırmıştır. Yalan söylemelerine karşılık onlara elem verici bir azap vardır.”

Demek ki Yüce Yaradan, yalan söyleyen ve kalplerinde hastalık olanlardan kendini düzeltme yoluna gitmeyenlere, ceza olarak, hastalıklarını artırıyor. Sonrasında da yalan söylemelerine karşılık, onlara elem verici bir azap hazırlıyor.

Hicr 12: “Biz o küfrü suçluların kalbine işte böyle sokarız.” Ayetlerde görüldüğü üzere Allah, suçlu olarak nitelediği insanlara, artık acımıyor. Kalplerine güzel düşünceler sokmuyor. Aksine, yanlış yolda ilerlemelerine aracı oluyor.

Allah; inkâr edenlere, yalancılara ve zalimlere ceza verebilmek için, başka bazı insanlara yardımcı oluyor. Yardımcı olduğu insanların ortak özelliği doğru yolu arayan kişiler olmalarıdır.

Ali İmran 103. “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz.”

Enfal 63: “Müminlerin kalplerini birbirlerine O ısındırdı. Yoksa yeryüzünde ne varsa sen hepsini harcasaydın yine de onların kalplerini ısındıramazdın. Lâkin Allah, kalplerini kaynaştırdı. Muhakkak ki, O azizdir, hâkimdir.”

Yukarıdaki iki ayetten anlaşılan, birbirine düşman olan ama doğru yolu bulmaya çalışan insanların kalplerini birbirlerine Yüce Yaradan ısındırıyor. Kalplerini birbirine birleştirdiği bu insanları destekleyerek, kalplerini mühürlediği insanları cezalandırıyor.

Yazının başından itibaren örnek verdiğimiz ayetlerden anlaşılan, Yüce Yaradan, insanların hür olarak aldıkları kararlar doğrultusunda karşılığını veriyor. Biz güzelliklere ulaşmak istersek, bizim kalbimize bu fikrimizi destekleyecek düşünceler indiriyor. Biz kötülük peşinde koşarsak, kendimizi düzeltmeye çalışmazsak, Allah da aynı yöndeki düşünceleri kalbimize indiriyor. Allah, bizlerin kalbine, küfür fikrini indirmeye başladıysa, artık biz suçlu olarak nitelenmiş oluyoruz. Sonunda mutlaka azaba uğratılıyoruz.

Allah’ım, Senin gönderdiğin ayetleri anlayabilmemiz için, bizlere anlayış ihsan eyle.

Bu yazı KUR'AN ÜZERİNE, YAŞAM kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.