ALLAH’A VE ELÇİLERİNE KARŞI SAVAŞANLAR HER ZAMAN KAYBETTİLER
(Bu yazı Ocak 2014’te yayınlanmıştı, silindiğinden aynen yayınlıyoruz)
Hz. Nuh 950 yıl yaşadı. Fakir bir hayatı vardı. Dünyevi nimetler açısından nice güçlü insanlar ona karşı mücadele ettiler. Fakat sonunda, Hz. Nuh ve çevresindekiler kurtuldu. Kendilerinin güçlü olduklarını zannedenlerin hepsi helak oldu.
Hz. İbrahim çok genç yaşta insanları Allah’ın yoluna çağırmaya başladı. Mal-mülk sahibi insanlar onu ateşe attılar. Ama Allah Hz. İbrahim’i ateşten kurtardı. Sonrasında uzun bir ömür verdi. Yaşlı iken ( rivayetlere göre 150 yaş civarında iken) ona çocuk ihsan etti.
Hz. Musa’yı ve çevresindeki garibanları Firavunun elinden kurtaran Allah, Firavun ve çevresini denizde boğdu.
Döneminin dünyevi nimetler açısından güçlü insanları Hz. İsa’yı öldürmek istediler. Ama Allah, onlara benzetme yaptı. Dolayısıyla öldüremediler. Onu Allah yanına aldı.
Hz. Muhammed yetim büyümüş bir insandı. Zenginler ona karşı mücadele ettiler. Uhud Savaşında Müslümanları yendiler. Peygamberimizin amcası Hz. Hamza’yı insanlık dışı bir yöntemle öldürdüler. Bu savaş sonrasında Allah’a ve elçisine karşı savaşan zenginler, daha çok güçlenmiş olmalarına rağmen bir daha Müslümanlara karşı galip gelemediler. Sonunda tamamen yenildiler. Fakat Allah’ın merhameti sayesinde onlardan birçoğu hidayete erdiler. Böylece arkalarından hayırla anıldılar.
Allah’a inananların; halis niyetlerle çalıştıkları ve adaletle hükmettikleri hiçbir dönemde, kendilerine, dolayısıyla Allah’ın kurallarına karşı savaşanlara, yenildikleri görülmedi.
En’’am Suresi 122. Ayet: “Bir ölü iken kendisini dirilttiğimiz, insanlar içinde yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu? İşte böyle! Küfre sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir.” Önceki iki ayetde Allah, müminlere karşı mücadele edenleri anlattıktan sonra, müminlerle ve onlara karşı olanların durumlarını bu ayette temsilen anlatır. Küfür içerisinde olmak insandaki yüce ruhsal meziyetleri öldürür. Allah’ın kurallarına karşı savaşan insan, manen ölü gibidir. Allah bunlardan bazılarına iman verir. Böylece onlar dirilmiş olur. Allah’ın kendisine sunduğu ışık ve bilgi ile yürür. Gittiği yolu görür. Fakat Allah’ın kurallarına karşı savaşan insan karanlıklarda bocalar, nereye gittiğini bilemez. Bu iki insanın durumu elbette aynı olmaz. Allah’tan niyazımız, Allah’ın kurallarına karşı savaşanların arasından mümkün olduğunca çok insanın, Allah’ın ipine sarılarak aydınlığa çıkması, yani dirilmesidir. |