METAFİZİK KÖTÜLÜK

METAFİZİK KÖTÜLÜK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

 

İnsanların bir bölümü, Allah’ın kendilerine verdiği akıl sayesinde çevrelerinde olan biteni sorgulamışlardır. İnsanlık var oldukça da sorgulamanın devam edeceği açıktır. Yazı konumuzla ilgili olan sorgulamanın kısa bir özetini, Epikuros’un dilemmasında bulabiliriz:

Tanrı kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor? O halde Tanrı güçsüzdür.

Gücü yetiyor da istemiyor mu? O halde Tanrı kötüdür.

Hem gücü yetiyor hem canı istemiyor mu? O halde kötülük nereden geliyor?

Bilhassa son soruya cevap bulmakta zorlanan insanların bir kısmı, Allah’ın verdiği özgürlüğü kötü yönde kullanmalarının suçunu, Yüce Yaradan’a yüklemeye çalışırlar. Bunlar tamamen iyiliğin hâkim olduğu, fakat hür düşüncenin olmadığı bir dünya hayal ederler. Hâlbuki Allah’ın bize bildirdiğine göre, böyle hayatlar vardır. Bu hayatların olduğu âlemlerden biri meleklerin dünyasıdır. Diğeri ise, insanlar için oluşturulacak Cennet hayatıdır ki, bu dünya hayatı onun yanında, bir yol ağzı kadardır.

Hayal etmeye çalıştığımız ve tamamen iyiliklerin olduğu dünyanın nasıl olması gerektiği konusunda, fikir birliği yoktur. İnsanlar için en büyük kötülük ölüm ise, hayvanlarda ve insanlarda ölümün olmadığı bir dünya nasıl olacaktır? Örneğin dinazorlar yok olmasaydı, insanların boyutları daha farklı olsaydı ne olurdu? Günümüz hayvanlarında da ölüm olmasa ne yapardık?

Diğer taraftan eğer özgürlük var olacaksa, iyi ve kötü için insanlar karar verecekse, çoğu insanın iyi olarak nitelendireceği bazı şeyleri, başkaları azımsayacaktır. Daha iyiye ulaşmaya çalışacaktır. Daha iyiye ulaştığında, eskiden iyi bilinen bazı şeyler ve kendisinden güçsüz kişilerin sahip oldukları şeyler, kötü duruma düşmüş olmayacak mıdır? İnsanlar çocuklarını yetiştirirken, sırf iyilik olsun düşüncesiyle onların her istediklerini yerine getirmeye çalışırlarsa, çocuklarına iyilik mi yapmış olacaklardır? Güçlerinin fiziki olarak ve maddeten yetmediği konularda, çocuklarının istekleri karşısında ne yapmaları uygun olacaktır?

Bir başka açıdan bakarsak, su, hayattır. Su olmadan insan yaşayamaz. Ama suda boğularak ölenler var diyerek suyu kötü mü göreceğiz. Ateş olmadan yemeklerimizi pişiremeyiz. Fakat yangınlara sebep oluyor diye ateşi kullanmamalı mıyız? Geceleri karanlıkta bazı şer işler yapılıyor diye, karanlığın ortadan kalkmasını mı isteyeceğiz? Depremlerin bazı faydalarına karşın zararları daha çok diyerek, yıldızların varoluş sistemlerinin değişmesini istersek, yerine nasıl bir sistem olmasını savunacağız? Acılı yiyecekleri, bazı faydalarına rağmen kötü, tatlı yiyecekleri, bazı zararlarına karşın iyi olarak mı nitelendireceğiz? Bu sorular ilanihaye çoğaltılabilir.

Şimdi Kur’an üzerinden konuyu irdelemeye çalışalım. Felak Suresi 1: De ki: “Ben, ağaran sabahın Rabbine sığınırım, 2: Yarattığı şeylerin şerrinden, 3: Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, 4: Ve düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden, 5: Ve haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden.

Surenin bütün ayetleri dikkate alındığında, şerleri Allah’ın yaratmadığı, yarattığı şeylerin şer yaptığı anlaşılmaktadır. Örneğin; suyun kendisi şer değildir. Kullanıcıların yaptıkları şerdir. Sel ve taşkınlar bereket getirir. Ama selin yolu üzerinde uygunsuz yapılaşma şer oluşturur. Ateşin kendisi şer değildir. Yangına sebep olanlar şer oluştururlar.

Bazen Yüce Yaradan da su, deprem ve ateş gibi şeyleri insanları cezalandırma vasıtası yapabilir. Ama burada zulüm şeklinde bir uygulama yoktur. Amaç, uyarılarına aldırmayan kötüleri cezalandırmaktır. Enam Suresi 12inci ayette, rahmetini üzerine yazdığını ifade eden bir Allah’ın zulmetmesi düşünülemez. Gönderdiği peygamberleri aracılığıyla insanları sürekli iyilik yapmaya çağıran, kötülükten men eden bir Yüce Yaradan’ın kendisi kötülük yapar mı? Yaparsa bu, hem Kendisiyle hem de insanlarla alay etmek olmaz mı?

Hud Suresi 114: “…Muhakkak ki, iyilik kötülükleri giderir. Bu ise, düşünebilenlere bir öğüttür.” Bu ve başka ayetlerden anlaşıldığına göre, Yüce Yaradan, iyiliği, insanlar için ihtiyaç yapmıştır. Buna rağmen iyilik yerine kötülük yapmakta ısrar edenlere, insanlara haksız yere zarar verenlere ceza verilmeyip de ne yapmak uygundur?

Felak Suresinin diğer ayetlerinden anlaşılan, kötülükleri haset sahibi insanlar yapıyor. Bizleri aydınlığa Yüce Yaradan çıkarıyor. Bu sebeple, insanların ve diğer yarattıklarının şerrinden, ağaran sabahın Rabbine sığınmamızı öğütlüyor.

Bu konunun ve bağlantılı konuların farklı yönleri olduğundan, diğerlerini ayrı yazı başlıklarıyla irdeleyeceğiz.

Bu yazı Dini, KUR'AN ÜZERİNE kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.