İYİLİK YAPMAK BİR İHTİYAÇTIR

ALLAH İNSANLARI MUTLU KILMAK İÇİN, İYİLİĞİ İHTİYAÇ YAPMIŞTIR

 

Hud Suresi 114: “…Muhakkak ki, iyilik kötülükleri giderir. Bu ise, düşünebilenlere bir öğüttür.”

Yukarıdaki ayete göre, iyilik yapmak kötülükleri gideriyor. Giderilen kötülükler, hem insanın kendi yapacağı hem de karşısındakilerin yapacaklarıdır. Ayet “bu ise, düşünebilenlere bir öğüttür” diyerek konuyu derinlemesine incelememizi istiyor.

Ayetin baş tarafında namaz kılınması isteniyor. Demek ki, namazın hem kendisi bir iyilik hem de namaz kılmak insanı iyiliklere yöneltiyor. İyilikler de kötülükleri gideriyor.

Bakara 272: “…yaptığınız her iyilik sırf kendiniz içindir…” Bilindiği gibi, yapılan her iyilik önce iyilik yapılana faydalı olur. Yüce Yaradan bu durumu bildiği halde, ayette “yaptığınız her iyilik sırf kendiniz içindir” diyerek iyiliklerin, yapan için de önemini vurguluyor. Allah birçok ayetinde iyiliklerin mükâfatından bahseder. Ancak çoğu Kur’an yorumlarında, verilecek mükâfat olarak, hep ahiretteki karşılık dile getirilmiştir.

Hâlbuki Yüce Yaradan, bizim Kendisinden hem bu dünyada hem de ahirette iyilik istememizi öğütlemektedir. Bu dünyadaki iyilikten maksadın maddi zenginlik olmadığını bilhassa zenginlerin büyük çoğunluğu yaşayarak görüyorlar. Bu dünyadaki asıl iyiliğin, mutlu ve huzurlu olmak olduğunu kabul ediyorlar.

Yüce Yaradan’ın verdiği akıl ile insanlar, iyiyi-kötüyü ayırdedebilirler. Yine Allah’ın verdiği vicdan ve irade sayesinde iyiliğe yönelebilirler. İnsanların kendiliğinden iyiliğe yönelmesinin zorluğunu bilen Halik, iyiliği insanlar için bir ihtiyaç haline getirmiştir. Bunun için, iyilik ile mutluluğu birbirinin bağlayıcı unsuru yapmıştır.

Psikoloji ilmi, iyilik yapmanın insanı mutlu ettiğini ortaya koymuştur. Bu konuda söylenen çok sayıda özlü sözler vardır. Bunlardan yaygın olanı, “mutlu olmanın en kestirme yolu, başkasını mutlu etmektir” deyişidir.

Varlıklı bile olsa mutsuz bir yaşamı olan kişi, iyilik yaptığında mutlu olduğunu keşfederse, her fırsatta iyilik yapmak isteyecektir. O kişi için iyilik yapmak, ister istemez bir ihtiyaç halini alacaktır. Ancak iyilik yapmak, genellikle yanlış yorumlanmaktadır. Birisine maddi yardım yapmak iyilik olarak algılanmaktadır. Elbette, iyilik olabilir. Ama kimse görmeden, başa kakmadan, gösteriş katmadan yapılırsa, gerçek iyilik olur. Bu durumda yardım edilen insan da mutlu olur. Onun mutluluğu bize de yansır.

Demek ki, iyilik yapmaktan maksat, yapılan insanı ve hattâ hayvanı mutlu etmektir. İyilik yapılan mutlu olmuyorsa, sadece görünüşte teşekkür ediyor, bizlerin veya kameraların önünde mutlu imiş gibi görünüyorsa, o yapılan iyilik yerini bulmamış demektir. Böyle durumlarda yapılış tarzında bazı yanlışlıklar olduğunu anlayarak davranışlarımızı yeniden düzenlemekte fayda vardır.

Allah, yapılan iyilikleri çoğu zaman başkası vasıtasıyla bize geri döndürür. Dolayısıyla iyilik yapılan bazı insanlarda, değil bize iyilikle cevap vermeleri, aksine nankörlük bile görülebilir. Böyle durumları yaşayan çoğu insan, “bir daha iyilik yapmayacağım” diye kendi kendine sözler verir. Fakat bir süre sonra bakarsınız ki, yine iyilik yapmaktadır. İşte bu durum, Yüce Yaradan’ın, iyilik yapmayı bizler için bir ihtiyaç haline getirdiğinin bir göstergesidir. Yoksa kimse, yeminini ve sözlerini, hem de kedisinden fedakârlık edeceği bir durum için terk etmez.

Unutmayalım, yaptığımız iyilikten bizim de mutlu olabilmemiz için, önce karşı tarafın mutlu olması gerekir. Bunu sağlarsak bize ahirette ilave mutluluk verileceğini, Allah, Kur’an’ında beyan etmektedir. Yani karşı tarafı mutlu ederek, hem bu dünyada hem de ebedi âlemde mutlu olma şansını yakalayabiliriz.

İyilik yapma ihtiyacını karşılamayan bir insanın mutlu olma ihtimali azalır.

Allah’ım, bizleri, yaptığımız iyilikleri anlayan, sonrasında kendileri de başkalarına iyilik yapan insanlarla karşılaştır.

Bu yazı YAŞAM kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.