KUR’AN VE ATALARIMIZ

ATALARIMIZIN YOLUNDAN GİTMEK

 

İnsanlar çocukluklarından itibaren büyüklerini örnek almaya başlarlar. Gençlik dönemlerinde bu örneklik zayıflar. Sonrasında tekrar etkili olur. Günümüzde küreselleşen dünyada bu etkinin azaldığı düşünülür. Ama insanların yapısı değişmediği için, bu konuda da değişen fazla bir şey yoktur.

Orta yaştaki insanlar hayata bakışlarında yine, atalarını taklit ederler. Kendi çocuklarını yetiştirirken, atalarının kendileri çocukken ki davranışlarından etkilenirler. Eğer ciddi bir eğitim almadılarsa, işlerinde de atalarından gördükleri üzerine yürürler. Sosyal faaliyetlerinde de benzer durum geçerlidir.

Aslında bu yapılan uygulama, atalara tam bağımlı olmamak şartıyla faydalıdır. Tecrübelerden istifade etmek iyidir. Ancak bilindiği gibi, tecrübe sahibi olabilmek zordur. En önemli şartı, olayları karşılaştırabilmek için, düşünme yeteneğini geliştirmektir. Eğer her yeni nesil atalarına körü körüne tam bağımlı olsaydı insanlık gelişmezdi.

Yüce Yaradan Kur’an’da bu konuda bize yol gösteriyor. Bakara Suresi 170: “Onlara: “Allah’ın indirdiğine uyun! denildiği vakit de “Hayır! Atalarımızı neyin üzerinde bulduksa ona uyarız.” dediler. Ya ataları bir şeye akıl erdiremez ve doğruyu seçemez idiyseler de mi?”

Ayet bize, atalarımızın dediklerini sorgulamamız gerektiğini hatırlatıyor. Belki atalarımız bir şeye akıl erdiremez ve doğruyu seçemez bir durumda olabilirler. Eğer biz tamamen atalarımıza uyarsak yarın ahirette Allah’ın huzuruna vardığımızda, biz onları suçlayacağız. Ama Kur’an’a göre atalarımız da bizleri suçlayacaklar. “Sizin kendi aklınız yok muydu? Kendiniz düşünemiyor muydunuz?” diyecekler.

Bu ayet, indiği günlerdeki Allah’ı inkâr eden Kureyşlileri uyarmak için inmiştir. Ancak Kur’an sonsuzluğa kadar geçerli olduğundan, bu ayet de, her dönem için ve her gurup için geçerlidir.

Günümüzde semavi dinlere inananların çoğunluğu, tahrif edilmiş bir dini uygulamaya çalışmaktadırlar. Önceki bazı yazılarımızda belirttiğimiz gibi, değişmeyen tek kutsal kitap Kur’an’dır. Fakat bazı Müslümanlar, Kur’an’ı değiştiremeyince hadis, icma, kıyas diyerek ayetlerin açıklamalarını aslından farklılaştırarak yapmışlardır.

Böylece ilk halinde devam eden din kalmamıştır. İşin garibi bu durumu çoğunluk kabul etmesine rağmen, değiştirmek için gayret göstermemektedir. Bu gayreti gösterenleri de, atalarına ihanetle suçlamaktadırlar. Tarihteki bazı âlimlerin yorumlarını örnek göstererek, “bizim onlar gibi olmamız mümkün değilken, nasıl farklı bir anlayış içerisinde olursun” denilmektedir.

Birçok insan kendi gençliğinde köyünün hocasından duyduklarını, atalarından işittiklerini baz alarak, asıl olan Kur’an’dır diyenleri rastgele suçlamaktadırlar. Hâlbuki Bakara Suresinin 170.nci ayeti gayet açıktır. “Allah’ın indirdiğine uyun” denilmektedir.

Enam Suresi 38 ve 114.ncü ayetlerinde Yüce Yaradan, indirdiği kitapta her şeyi inceden inceye açıkladığını bildirmektedir. Yani Kur’an açıktır. Kur’an’ın teyit etmedikleri geçerli değildir. Nitekim Enam 92. ayette “İşte bu da bizim indirdiğimiz bir kitap! Feyzi ve bereketi dünyayı tutacak, evvelki kitapları bu tasdik etmedikçe, muteber sayılmayacak…..” denilerek Kur’an’ın tek kaynak olduğu vurgulanmaktadır.

Diğer kutsal kitaplar için geçerli olan bu ayetin; hadis, icma, kıyas gibi yan kaynaklar için çok daha fazla geçerli olacağı açıktır. Bu yan kaynakları Kur’an tasdik etmedikçe, muteber sayılamazlar. Bu yan kaynakları falan ünlü kişinin veya atalarımızın dile getirmiş olmaları, onların doğru olduklarını göstermez. Doğruluk testindeki tek gösterge, Kur’an’dır.

Eğer halen Kur’an’da indirilene değil de, atalarımızın söylediklerine ve uygulamalarına uyarsak, 170.nci ayette suçlanan insanların konumuna düşeriz. Maazallah bilinçsiz bir şekilde bilmeden Yüce Yaradan’a şirk koşar hale düşeriz. Allah’ın tekliğine, kitaplarına, peygamberlerine, meleklerine ve ahirete inancımız bile zedelenir,

İnançlardaki zedelenme ve şirk koşmanın masum yönleri konusuna başka bir yazımızda değineceğiz. Bu yazının konusu, körü körüne atalarımıza uymamızın yanlışlığını Kur’an ayetleriyle göstermektir.

Allah’ım, Senin gönderdiğin ayetleri anlayabilmemiz için bizlere anlayış ihsan eyle.  

Senin her şeye gücün yeter.

Bu yazı Dini, KUR'AN ÜZERİNE kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.