KURAN’DAN ANLADIKLARIM
(Not: Bu yazı Aralık 2013’te bu sitede yayınlanmıştı. Silindiğinden aynen yayınlıyoruz.)
Allah Kuran’ında “bazı insanların kötülüklerini diğer bazılarıyla savmasaydık, düzen bozulurdu” der. Ama birçok ayette de helak ettiği kavimlerden bahseder.
Acaba kötülükleri önlemek için, her zaman bazı insanları neden desteklememiş de kavimleri helak etmiştir. Kuran’a baktığımızda, o bölgelerin insanlarına Allah’ın hidayet teklif ettiğini (yani doğruyu görmeleri için imkân verdiğini), ama büyük çoğunluğunun kabul etmeyip reddettiğini anlarız.
Allah sunduğu hidayet imkânına sırt çeviren o insanların kalplerini mühürlüyor. Onlara dünya nimetlerini süslü gösteriyor. Sonunda hepsini helak ediyor. Zaten helak etmese de o insanlar huzuruna geldiklerinde, gereken cezayı vereceğini taahhüt ediyor.
Hâlbuki Allah, Kuran’da Hz. Musa’nın ağzından “Allah, bozguncuların işlerini düzeltmez.” ve Hz. Yusuf’un ağzından “Allah hainlerin hilesini başarıya ulaştırmaz” buyuruyor.
Allah böyle bir taahhüdü, bozguncuların ve hainlerin karşısında iyiliği, dürüstlüğü temsil eden peygamberler ve onlarla birlikte olan insanlar olduğu için yapıyor.
Demek ki dünyada iyiliği, adaleti tesis etme mücadelesi veren yeterince insan olduğunda, Allah bu insanları Kendisinin dünyadaki halefleri olarak görüyor. Böyle insanlarla mücadele eden bozguncuların, münafıkların ve hainlerin hilelerini başlarına geçiriyor.
Dolayısıyla sonunda iyiler galip geliyor. Ama iyilerin iyi görünürken aslında içten pazarlıklı oldukları, birlikte ve cesaretle hareket etmediği durumlarda, bozguncuların, hainlerin ve bunlara ses çıkarmayanların hepsini helak ediyor. Yerlerine yeni kavimler getiriyor.
Hattâ Nuh Tufanında olduğu gibi, gerek duyarsa bir gemi dışındaki dünyanın bütün insanlarını helak edip yerlerine yenilerini getiriyor.
Demek ki bizler kendimiz, kötülerle ve halkı kandırarak kendi nefsani düzenlerini sürdürürken bir de kendilerinin doğru yolda olduklarını iddia edenlerle mücadele etmeliyiz. Mücadele etmezsek, adaleti tesis etmeye çabalamazsak, bizler de helak olabiliriz. Allah bizlerin yerine yeni insanlar getirir.
Eğer mücadele edersek, Allah’ın dünyadaki halifeleri olmaya layık oluruz, iyilik galip gelir. Bizlere de, hem bu dünyada hem de öbür dünyada iyiliklere ve güzelliklere mazhar olma fırsatı verir.
O halde oturduğumuz yerden her şeyi Allah’tan ve başkalarından beklemeyip, Allah’ın bizlere verdiği akıl, irade ve cesaretle ilkelerimizden ödün vermeden hak ve adaletin tesisi için çalışmalıyız.