ALLAH’IN SEVDİĞİ DAVRANIŞLAR
Bu sitede yayınladığımız bir yazımızda, Yüce Yaradan’ın sevmediği davranışları, Kur’an ayetlerinden örnekler vererek aktarmıştık. Ve “Allah’ın sevmediği insanları, seven insan var mıdır acaba?” diye sormuştuk. O makalenin amaçlarından birisi, Yüce Yaradan’ın, insanların davranışlarının bazılarını sevmemesinin sebebinin, net olarak görülmesini sağlamaktı.
Bilindiği gibi, insanların çoğunluğunca, Yüce Yaradan despot bir Tanrı olarak algılanmaktadır. Çünkü tek olan Tanrı’yı anlatanların çoğu, bu şekilde algılanmaya yol açacak açıklamalar yapmaktadır. Yapılan yanlışların bazılarıyla ilgili olarak bu sitede açıklayıcı yazılar yayınlamaya çalıştık. Bunlardan birisi “Allah, Dilediğini Değil, Dileyeni Saptırır” başlıklı makalemizdir. Dolayısıyla, Yüce Yaradan’ın, dilediğini saptırdığını, dilediğini doğru yola ilettiğini düşünen insanlar, tek olan Tanrı’yı despot bir hükümdar gibi algılamaktadırlar. Yüce Yaradan’ın, sırf kullarına eziyet vermek için bazı şeyleri sevmediğini söylediğini ve sırf sevmediği için de, insanlara yasakladığını zannetmektedirler.
Böyle bir algılamanın doğru veya yanlışlığını anlamak için, insanların yani bizim davranışlarımızla karşılaştırma yapalım. Takdir edileceği gibi, sıradan bir anne, kendi çocuğuna karşı, şefkat ve merhametle davranmaya gayret eder. Hâlbuki o çocuğu kendisi yaratmamıştır. Çocuğu yaratan da Allah’tır. Anne ve baba sadece aracılık etmişlerdir. Buna rağmen ebeveynler çocuklarına şefkatli davranmaya çalışmaktadırlar. Ebeveynler böyle merhametli tavır sergilerken, bütün insanlığın yaratıcısı olan Yüce Yaradan’ın despot olması mümkün müdür? Hem de, insanların sorunsuz yaşayabilmeleri için, yeryüzünde hiçbir eksik bırakmadan her imkânı oluşturmakla yetinmeyip, evrenin sistemini, dünyanın düzenini koruyacak şekilde yaratan bir Allah, nasıl olur da despot olarak hayal edilebilir?
Her ebeveyn, çocuklarını yetiştirirken, çocukları, hoşlarına giden şeyler yaptıkça sevinmişlerdir. Çocuk, kendisi için tehlikeli olan şeyleri bilmediği için yaptıkça onları uyarmışlardır. Çocuk daha küçük olduğu için, bazen bu uyarıları anlayamamış olabilir. Eğer çocuk, yeniden aynı hataları yaparsa bu defa, ebeveynler kızgınlıklarını gösterecek şekilde karşılık verirler. Onları çeşitli şekillerde cezalandırmaya, bazı şeylerden mahrum bırakmaya çalışırlar. Çünkü çocuğun yaptığı, çocuk için tehlikeli bir davranıştır. Çocuk tehlikeli olduğunu bilmeden yapmaktadır. Hâlbuki Yüce Yaradan, Kendisi hakkında ağza alınmayacak sözler sarf ederek yok sayan yetişkin ateistleri, ne yaptıklarını bildikleri halde bile rızıklandırmakta ve onlardan hiçbir nimetini esirgememektedir. Yanlışta ısrar edenleri bile sıkça uyararak, tövbe etmelerini beklemektedir.
Geçmişte her türlü kötülüğü ve zulmü yapmış olan bir insan, tövbe eder ve Allah’ın sevdiği işleri yapmaya başlarsa, Yüce Yaradan, onu affedeceğini ve Cennetine alabileceğini, Kur’an’ında sıkça vurgulamaktadır.
Biz de, merhameti gazabından daha geniş olan Yüce Yaradan’ın, sevdiği davranışları Kur’an’dan ayetlerle aktararak, insanların, Tanrı algılamalarını yeniden gözden geçirmelerine vesile olmaya çalışacağız. İşte Yüce Yaradan’ın sevdiği davranışlar:
Bakara Suresi 2/222: “…Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.”
2/195: “…Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.”
Ali İmran 3/76: “…şüphesiz Allah da sakınanları sever.”
3/134: “…Allah, iyilik edenleri sever.”
3/146: “…Allah, sabredenleri sever.”
3/148: “…Allah, güzel davrananları sever.”
3/159: “…Şüphesiz Allah, Kendine dayanıp güvenenleri sever.”
Maide Suresi 5/13: “…Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.”
5/42: “…Çünkü Allah, âdil davrananları sever.”
5/93: “…Allah, iyilik edenleri sever.”
Tevbe Suresi 9/4: “… Şüphesiz Allah, sakınanları sever.”
9/7: “…Allah sakınanları elbette sever.”
9/108: “…Allah, tertemiz olanları sever.”
Hud Suresi 11/90: “Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe ile dönün. Şüphe yok ki Rabbim çok merhametlidir, çok sever.
Hucurat Suresi 49/9: “…Çünkü Allah, adaletli davrananları sever.”
Mümtehine Suresi 60/8: “…Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever.”
Ayetlerde görüldüğü gibi, Allah’ın sevdiği bütün davranışlar, mantıklı her insanın da sevdiği davranışlardır. Her insan, karşısındakilerin kendisine böyle davranmalarını ister. Kendisine böyle tavır sergilendikçe, mutluluğu artar. Bundan dolayı, Yüce Yaradan’ın sevdiği şekilde davranan insanların sayıları arttıkça, dünyanın daha huzurlu yaşanacak bir yer haline geleceği açıktır. İnsanların büyük çoğunluğu böyle güzel davrandıkları zaman, bütün insanlık için yeryüzünün Cennetten bir parça olacağı da aşikârdır.
Bu dünyadaki yaşamın daha huzurlu olabilmesi için, Tanrı’yı bilen ve sevgi sahibi her insanın gayret etmesi şarttır. Sevgi sahibi bir insan, Yüce Yaradan’ı yanlış algılayanlara gerçekleri anlatmaya çalışmalıdır. Çevresindekilere bu hususta yol göstermeye gayret etmelidir.
İnanan ve sevgi sahibi kişiler olarak, insanlığın huzurunu bozanları ikaz etmeliyiz. Uyarıları dinlememekte ısrar etmekle yetinmeyip, insanlığın huzurunu bozmaya kalkışanlara, elimizden geldiğince engel olmalıyız. Bu konuda Yüce Yaradan, bizlere şöyle yol gösteriyor.
Saff Suresi 61/4: “Hiç şüphe yok ki Allah, Kendi yolunda, duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.”
Ayetlerden anlaşılan o ki, Yüce Yaradan, yarattığı kullarının bu dünyada huzur ve güven içerisinde yaşamalarını, böylece imtihanda başarılı olarak, Cennetine girmelerini arzu ediyor. Saff Suresi 4üncü ayetinde, insanlığın huzurunu bozanlara ve insanların Cennete girmesini engellemeye çalışanlara karşı, “duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak” savaşıp bertaraf edenleri seveceğini net bir şekilde ifade ediyor.
Allah’ım, Senin sevgine mazhar olabilmemiz için, bizlere verdiğin sevme duygumuzu artır, bizlere irade gücü ver ve mücadele azmi ver.