ALLAH NEZDİNDE MÜSLÜMAN ÜMMET

ALLAH NEZDİNDE MÜSLÜMAN, SADECE HZ. MUHAMMED’İN ÜMMETİ DEĞİLDİR

 

Konumuzla bağlantılı olarak bu sitede “Bütün Semavi Dinler, İslâmiyet’tir”  ve “Kur’an, Bütün Semavi Dinleri Temsil Eder” başlıklı iki makale yayınlamıştık. İlk sıradaki yazımızı Nisa Suresinin 150, 151 ve 152inci ayetlerine dayandırmıştık.

Fakat bu defa, dünyadaki mevcut anlayışın yanlışlığını gösterebilmek için, yazımızın başlığında farklı bir vurgulama yaptık. Bu farklı vurgulamamızı da, aşağıda vereceğimiz ayetlere dayandırmaya çalıştık.

 Bakara Suresi 133: “Yoksa siz Yakub’un, ölüm döşeğinde iken çocuklarına, “Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?” dediği, onların da, “Senin ilahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak’ın ilahı olan tek bir ilâha ibadet edeceğiz; bizler ona boyun eğmiş Müslümanlarız.” dedikleri zaman orada hazır mı bulunuyordunuz?”

Demek ki, Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hz. İshak, Hz. Yakup ve oğullarının hepsi, Allah nezdinde, Müslüman kabul ediliyor. Yakup’un çocukları da, kendilerinin Müslüman olduklarını ikrar ediyorlar. Peygamberleri Müslüman olan bir toplum da Müslüman demektir.

Bakara 136: Deyin ki: “Biz Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a), İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ ve İsa’ya verilen (Tevrat ve İncil) ile bütün diğer peygamberlere Rab’lerinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O’na teslim olmuş kimseleriz.”

Yukarıdaki 136ıncı ayet, Hz. Muhammed’in çevresindekilere hitabediyor. Onlardan da, Hz. İbrahim’den itibaren Allah tarafından peygamberlerine indirilen kitaplarına, bütün geçmiş peygamberlere iman ettiklerini ifade etmeleri isteniyor. Ayetin sonunda işin özünü beyan ederek, Allah’a teslim olmuş kimseler oldukları ve peygamberlerin hiçbirini diğerinden ayırt etmediklerini söylemeleri öğütleniyor.

Ali İmran Suresi 52: “İsa onların inkarlarını sezince, “Allah yolunda yardımcılarım kim?” dedi. Havariler, “Biziz Allah yolunun yardımcıları. Allah’a iman ettik. Şahit ol, biz Müslümanlarız” dediler.

Yukarıdaki ayetten de anlaşılacağı gibi, Hz. İsa’nın havarileri de kendilerini Müslüman olarak niteliyorlar. Hz. İsa’nın bu durumlarına şahit olmasını istiyorlar. Benzer ifadeler aşağıdaki ayette de vurgulanarak durum perçinleniyor.

Maide Suresi 111: “Hani bir de, “Bana ve Peygamberime iman edin” diye havarilere ilham etmiştim. Onlar da “İman ettik. Bizim müslüman olduğumuza sen de şahit ol” demişlerdi.”

Demek ki Hz. İsa gibi, Havarileri de Müslüman kimseler. O halde, Havarilerin de insanları çağırdıkları din, Müslümanlıktır.

Kur’an ayetlerini irdelemeye devam ettiğimizde, Hz. Musa’yı alt etmeleri için Firavunun kendisinin çağırdığı sihirbazların durumlarının, konumuzla bağlantılı olduğunu görüyüruz. Sihirbazlar, Hz. Musa’yı, Yüce Yaradan’ın desteklediğini anlayarak Firavunun isteğine karşı geliyorlar. Firavun onları ölümle tehdit ediyor. Olayları ve cevaplarını şu ayetlerden öğreniyoruz.

 Araf Suresi 123: Firavun, “Ben size izin vermeden ona iman ettiniz ha!” dedi. “Şüphesiz bu halkını oradan çıkarmak için şehirde kurduğunuz bir tuzaktır. Göreceksiniz!”

124: “Mutlaka sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim, sonra da (ibret olsun diye) sizin tümünüzü elbette asacağım.”

125: Dediler ki: “Biz mutlaka Rabbimize döneceğiz.”

126: “Sen sırf, Rabbimizin âyetleri bize geldiğinde iman ettiğimiz için bize hınç duyuyorsun. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve Müslüman olarak bizim canımızı al.”

Demek ki, Hz. Musa’nın yaptıklarını görerek, tek bir yaratıcı olduğunu anlayan sihirbazlar bile, Müslüman olmaktan bahsettiklerine göre, daha sonra Hz. Musa’nın peşinden giden ümmeti de Müslümandır.

Hz. İbrahim’den önceki peygamberlerle ilgili ifadelere baktığımızda, yine benzer beyanlarla karşılaşmaktayız.

10 Yunus Suresi 71: Nûh’un haberini onlara oku. Hani o, bir vakit kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Eğer benim konumum ve Allah’ın ayetleriyle öğüt vermem size ağır geliyorsa, (biliniz ki) ben sadece Allah’a dayanıp güvenmişim. Artık siz de (bana) ne yapacağınızı ortaklarınızla beraber kararlaştırın ki, işiniz size dert olmasın! Bundan sonra bana hükmünüzü uygulayın; bana mühlet de vermeyin!

72: “Eğer yüz çeviriyorsanız, sizden zaten hiçbir ücret istemedim. Benim ücretim, ancak Allah’a aittir. Bana Müslümanlardan olmam emredildi.”

 O halde peygamber olarak bilinen bütün güzel insanların söylediklerine inanan insanların hepsi, Allah nezdinde Müslüman olarak değerlendiriliyor. Zaten ilk insanlar, yine Kur’an ifadelerine göre tek bir ümmetti. Sayıları çoğaldıkça ayrılığa düştüler. İlk ümmet de Hz. Adem’i takip eden ümmettir.  Yunus Suresi 19: “İnsanlar (başlangıçta tevhit inancına bağlı) tek bir ümmet idiler; sonra ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesiyle ilgili olarak ezelde) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında derhal hüküm verilir (işleri bitirilir)di.”

Peki, Yüce Yaradan nezdinde, Müslüman olarak görülmeyen topluluklar veya insanlar hangileri diye düşünerek, yine Kur’an’a bakalım.

10 Yunus 73: Andolsun, “Allah üçün üçüncüsüdür” diyenler kafir oldu. Halbuki bir tek ilahtan başka hiçbir ilah yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse andolsun onlardan inkar edenlere elbette elem dolu bir azap dokunacaktır.

 5 Maide Suresi 44: “İçinde hidayet ve nur bulunan Tevrat’ı, elbette biz indirdik. Müslüman olan peygamberler, Yahudiler hakkında hükmederler, kendilerini Tanrıya adamış zahitler, alimler de, Allah’ın kitabını korumakla görevlendirildiklerinden (onunla hüküm verirler) ve onun Allah’ın kitabı olduğuna şahitlik ederlerdi. İnsanlardan korkmayın, benden korkun, ayetlerimi az bir paraya satmayın. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.”

Yukarıda tercümelerini verdiğimiz bütün ayetlerden anladığımızı, şöyle ifade edebiliriz. Allah, gönderdiği bütün peygamberlerini ve onların ümmetlerini, Müslüman kabul ediyor. Kur’an’a göre, Müslüman kabul edilmeyenlerin özellikleri ise; Yüce Yaradan’ın tek yaratıcı olduğuna inanmayanlar, Ona ortak koşanlar, Allah için “üçün üçüncüsüdür” diyenler, Allah’ın peygamberlerinden bazısına inanıp bazısına inanmayanlar, peygamberleri arasında ayrım yapanlar, Allah’ın ayetlerini az bir paraya satanlar, Yüce Yaradan’ın indirdiğiyle hükmetmeyenlerdir.

Bu yazı Cemaat, Dini kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.