HOCA AHMET YESEVİ

HOCA AHMET YESEVİ’NİN TEŞKİLATÇILIĞI

 

Yesevi tahminen 1093-1166 yılları arasında yaşamıştır. Çeşitli menkıbelere göre ölüm tarihi net değildir. Çünkü 63 yaşında ölmeyince, kendisini toprağın altında güneş görmeyen bir yere kapatmıştır. Burada ne kadar yaşadığı konusunda çelişkili bilgiler vardır. Ölmek istediği 63 yaş, peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vefat ettiği sıradaki yaşıdır.

Günümüze ulaşan tek eseri Divanı Hikmet’tir. Ancak bu eserin asıl ve ilk nüshası yoktur. Eldeki en eski yazım 17inci yüzyıla aittir. Dolayısıyla eserine sonradan ilaveler yapılmış olması ihtimali çok kuvvetlidir. Ancak bu ilaveler muhtemelen kendisini seven ve onun yolundan giden insanlar tarafından yapılmıştır. Dolayısıyla elimizdeki yazım, Yesevi tarikatının ortak eseridir denilebilir.

Bugünkü Kazakistan sınırları içerisindeki Türkistan şehrinde doğmasına ve kendisi başka şehirlere gitmemesine rağmen, Anadolu dâhil, bütün Türk Dünyasında tanınmaktadır. Bazı başka bilgili insanlar şehir şehir dolaşmasına, halkı dini konularda bilgilendirmek için benzer şekilde şiirler söylemesine rağmen, acaba niye onlar değil de Hoca Ahmet Yesevi daha çok tanınmıştır.

Hattâ yine bir başka Türk olan ve dini bilgileri çok daha sistemli bir şekilde yorumlayıp anlatan Maturidi çok az bilinirken, o, daha çok sevilmiştir. Şiirlerinde sanat açısından takdir edilecek bir yapı olmadığı halde niye daha etkili olmuştur. Eğer bunların sebebi, öğrencilerinin ve sevenlerinin dolaşarak benzer şekilde şiirlerle halka anlatmaları ise, nasıl olmuştur da, Yesevi’nin fikirleri değişikliğe uğramadan günümüze kadar süregelmiştir.

Yesevi’nin fikirlerinde değişikliğin pek fazla olmadığını, ilkyazımı 17inci yüzyılda yapılan Divanı Hikmet kitabındaki eklemelerden anlamaktayız. Anlatım tarzı olarak Yesevi’ninkinden farklı olan bu ilave şiirlerin ifadeleri, Hocanınki ile benzeşmektedir. Hâlbuki daha önceki bir yazımızda belirttiğimiz gibi, Ebu Hanife’nin fikirleri ile günümüzdeki Hanefi mezhebinin anlayışı birbirine benzememektedir. Hattâ bazı konularda tam zıttır. Böyle olmasının en önemli nedeni, Ebu Hanife’nin öğrencisi Ebu Yusuf’un tavrıdır.

Diğer dergâhlardan farklı olarak, Hoca Ahmet Yesevi’nin okulunda erkek ve kadınlar birlikte ders görmüşler ve zikir yapmışlardır. Böyle olması muhtemelen kadınların arasında Yesevi’nin söylemlerinin daha çok yayılmasına vesile olmuştur. Çocuklarla en çok ilgilenenler de kadınlar olduğundan, annelerinin anlatımı çocuklar üzerinde daha etkili olmuştur.

Ancak Hoca Ahmet Yesevi’nin asıl farkı dergâhında yetiştirdikleri insanlara uyguladığı yöntemlerdir. Hoca, öğrencilerinin mesleklerinde çok iyi yetişmeleri için gayret sarf etmiştir. Mesleğini çok iyi icra eden öğrencilerinin (müridler) dürüst olarak yetişmeleri için hoşgörülü bir ortam oluşturmuştur. Yalan söylemekte ısrar edenleri dergâhından uzaklaştırmıştır.

Hoca, bir taraftan da öğrencilerine soy-sop anlayışını yerleştirmeye çalışmıştır. Bütün bunları yaparken, öğrencilerini dini bilgilerle teçhiz etmeye uğraşmıştır. Anlatımlarını üst perdeden değil, çoğunluğun anlayacağı bir yolla yapmıştır. Böylece anlattıkları gerçekten anlaşıldığı için daha çok işe yaramıştır.

Gerek sağlığında gerekse vefatından sonra dergâhta bu yöntemle yetişen öğrenciler, gittikleri yeni yerlerde başarılı olmuşlardır. Çünkü ilk önce icra ettikleri mesleklerini çok iyi yaptıkları için yeni çevrelerinde tanınmışlardır. Güzel iş yapmalarına ilaveten dürüst oldukları anlaşılınca güven sağlamışlardır. Güven ortamı oluştuktan sonra söyledikleri dinlenir olmuştur. Bir kulaktan girip diğerinden çıkmamıştır.

Dergâhta yetişen öğrencilerin bu davranışları, İslâmiyet’i yeni kabul eden Türklerin kurdukları devletlerin temelinde etkili olmuştur. Bir süre sonra bunların yaptıkları çalışmalar unutulmuş olsa bile, yeri geldiğinde tekrar hatırlanmıştır.

Demek ki, bizler de, ileriye dönük olarak etkili bir sistem kurmak istiyorsak, benzer yöntemleri uygulamamız başarı oranımızı artıracaktır. Yani önce eğitimimizde erkek ve kadın ayrımı yapmayacağız. İnsanlarımızı yetiştirirken önce mesleğinde iyi olmasına çalışacağız, sonra dürüst bir yapı kazanmaları için uğraşacağız. Bu arada doğru bilgilerle teçhiz olmaları için gayret edeceğiz.

Bu yazı Sosyal kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.