HAİNLERİN CEZALARI

ALLAH, HAİNLİK EDENLERE CEZALARINI BAZEN KENDİ VERİR

 

Yüce Yaradan Kur’an’da Bakara 251 de “…..Allah’ın insanların bazılarını bazılarıyla defetmesi olmasaydı, dünyada düzen bozulurdu” demektedir. Ayetten anlaşılan, huzuru bozan bozgunculara ve hainlere karşı mücadele eden güzel insanlara, Allah’ın çeşitli yönlerden yardım ettiğidir. Böylece Yüce Yaradan’ın yardımıyla dünyada huzur ve düzen yeniden ihdas edilmektedir.

Enfal Suresi 17. ayet: “Sonra onları siz öldürmediniz ve ancak onları Allah öldürdü, attığın vakit de sen atmadın velâkin Allah attı…..”

Kutsal Kitaplardan anlıyoruz ki, Yüce Yaradan bir kavmin güzel insanlar dışında kalanlarını toptan helâk ederken, doğrudan Kendi yapıyor. Fakat ayetten anlaşıldığına göre, bozguncuları ve hainleri, güzel insanlar aracılığıyla defederken de Kendisi ve ekibi işlemi gerçekleştiriyor.

Bozguncular ve hainler hakkındaki hükmün, acele alınmış bir karar olmayıp hak ve adalete uygun olması için, bazen Hz. Muhammed’e itidal tavsiye ediliyor. Maide 13. ayet: “İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları (İsrailoğulları) lânetledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.”

Yüce Yaradan, Kendisinin kalplerini kaskatı kıldığı ve lânetlediği insanları affetmesini, Hz. Muhammed’den istiyor. Hâlbuki Kur’an’ın çoğu ayetinde böylelerine verilen cezalardan bahsediliyor.

Fakat Tövbe Suresi 43. Ayet le birlikte değerlendirildiğinde konu daha netleşiyor. “(Hz. Muhammed’e hitaben) Allah seni affetsin, neden onlara izin verdin de beklemedin ki, doğru söyleyenler sence belli ola ve yalancıları bilesin.”

Demek ki affederek ve sabrederek olayların gelişmesini izleyerek doğru söyleyenler ve yalancılar, tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde net bir şekilde anlaşılsın.

Maide 64: “Bir de Yahudiler, ‘Allah’ın eli bağlıdır’ dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lânete uğrasınlar! Hayır, O’nun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kur’an) onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrünü artıracaktır. Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için bir yangın tutuşturmuşlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah, bozguncuları sevmez.”

“Onların bozgunculuk ve hainlik yaparak ne zaman savaş için bir yangın tutuşturmaya çalışmışlarsa, Allah onu söndürmüştür” sözü ve uygulaması her zaman geçerlidir. Çünkü onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışmaktadırlar. Allah ise bozguncuları sevmediğini, ayetlerin birçoğunda ifade etmektedir. Yine birçok ayete göre, bozguncuların tuzaklarına karşı, tuzakların en hayırlısını kuran Allah’tır.

Yukarıda bahsedilen ayetler birlikte değerlendirildiğinde, şu sonuç çıkmaktadır. Bize düşen, sabrederek Allah’ın hükmünü ve emrini beklemektir. Çünkü muhtemelen Yüce Yaradan onların içerisindeki az sayıdaki bazı güzel insanları ve masumları korumak için bize böyle tavsiye etmektedir.

Yüce Yaradan, içlerindeki herkesi ve hepsinin gizlisini de açığa vurduklarını da bilmektedir. Dolayısıyla aradan masumları korumak maksadıyla bozguncuların cezalarını doğrudan Kendisi vermektedir. Bozguncuları defetmeyi diğer insanlar aracılığıyla yaptığında da, “onları siz öldürmediniz, Allah öldürdü” denilerek yine işlemin bizzat Yüce Yaradan tarafından yapıldığı vurgulanmaktadır.

Her şeye rağmen Allah onları yine uyarmaktadır. Maide 74: “Daha Allah’a tövbe edip, istiğfar etmeyecekler mi?”

Fakat halen tövbe etmeyerek, aksine Allah’ın rızasını kazanmak için, hak ve adaletten ayrılmamaya gayret ederek hainlere karşı mücadele eden insanları, “ateist” olarak suçlayarak bozgunculuk yapanlara, inşallah Allah gereken dersi verecektir.

Allah’ım, Sen Kur’an’da “Allah, bozguncuların işlerini düzeltmez” ve “Allah, hainlerin hilelerini başarıya ulaştırmaz” diyorsun. Şüphesiz ki, en hak vaat ve en şaşmaz vaat Senin vaadindir.

Allah’ım, Senin rızanı kazanmak için, Senin gösterdiğin yolda gidenlerin karşısındaki bozguncuların işlerini düzeltme, güzel kullarına karşı mücadele eden hainlerin hilelerini başarıya ulaştırma.

Senin her şeye gücün yeter.

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.