ALLAH’A ORTAK KOŞMAK
İbrahim Suresi 30. Ayet: “Ve Allah’ın yolundan sapıtmak için, Allah’a ortaklar koştular. De ki: “keyfinize bakın, çünkü gidişiniz ateşedir!”
Nahl Suresi 94. Ayet: “Yeminlerinizi aranızda hile ve fesada vesile yapmayın ki, sonra sağlam basmışken bir ayak kayar ve Allah yolundan saptığınız için fena acı tadarsınız; ahirette de size pek büyük azap olur.”
Şimdi bu iki ayeti, Kur’an’ın bütününde verilmek istenilenlerle birlikte değerlendirerek anlamaya çalışalım. Kur’an’da, Allah’ın affetmeyeceğini beyan ettiği iki suç var. Birincisi, Allah’a ortak koşmaktır. İkincisi ise, başkasının hakkını yemektir. Bunların dışındaki suçlar için tövbe edilip güzel işler yapmaya başlayanlara, Allah’ın merhameti geniştir.
İlk ayette, Allah’a ortak koşmanın amacının, insanları Allah yolundan sapıtmak olduğu vurgulanır. İkinci ayete baktığımızda, Allah yolundan sapmanın tek yönteminin, Yüce Yaratıcının tek olmadığını, başka ortakları olduğunu iddia etmek olmadığını anlıyoruz.
Yeminlerimizi hile ve fesada vesile yapmanın da bizleri, Allah yolundan saptıracağı net bir şekilde ifade ediliyor. Bir insan yeminlerini, niçin hile ve fesada vesile eder? Herhalde Allah’a daha çok yaklaşmak ve Onun sevgisini kazanmak için yapmaz. Daha çok para sahibi olabilmek için yapar. Böylece gücünü veya makamını artırmaya çalışır.
İnsanların bazılarının böyle yapmalarının sebebi, “paranın her kapıyı açtığını, her şeye gücünün yettiğini” düşünmeleridir. Hâlbuki her şeye gücü yeten, bir tek, Yüce Yaradan’dır. Eğer bir insan “para her şeyi yapar” diyorsa, aslında o kişi “ben para için her şeyi yaparım mesajını vermektedir”. Allah için değil, para için her şeyi yapan insan, Allah’a ortak koşmuyorsa, ne demek istiyordur?
Zaten para ve makam için her şeyi yaparken ilk icraatı, başkalarının hakkını yemek olacaktır. Dolayısıyla, Allah’ın affetmeyeceği ikinci suçu da işlemiş olacaktır.
Yüce Yaradan böylelerini uyarıyor. Paranızın çokluğuna veya dünyevi makamınızın yüksekliğine güvenmeyin diyor. “Siz sağlam bastığınızı zannederken, bir ayak kayar ve Allah yolundan saptığınız için fena acı tadarsınız” diyerek başlarına gelecekleri haber veriyor.
Allah’a ortak koşarak, Allah yolundan sapıtanlara şöyle sesleniyor: “Keyfinize bakın, çünkü gidişiniz ateşedir!” Ama diğer ayetinde, keyfine bakanların keyiflerinin uzun sürmeyeceğini, bu dünyada da cezalarını çekeceklerini vurguluyor.
Demek ki, sahip oldukları para ve dünyevi güçlerini, Allah’ın ortağı gibi görenler için bu dünyada fena bir acı vardır. Ahiretteki azap ise, çok daha büyüktür. Bunlar bizim kendi yorumumuz değil, Yüce Yaradan’ın doğrudan taahhütleridir.
Şüphesiz ki, Allah’ın vaadi en hak ve en şaşmaz vaattir. Allah’ın vaadinin üzerine bir vaat olamaz.
Yüce Yaradan kalpleri mühürlemeden, yanlıştan dönüp, tövbe ederek iyi işler yapmaya başlanması umuduyla.