İLİM VE ZENGİNLİK

İSLÂM’DA İLİM VE ZENGİNLİK

Bu dünyada, insanların istedikleri iki tür servet vardır. Birisi ilimdir. Diğeri mülktür.

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bir hadisine göre Allah’ın “ilmi isteyene, zenginliği istediğime veririm” dediği ifade edilir. Bu hadiste olduğu gibi, Allah’ın zenginliği istediğine verdiğini düşündüren bazı ayetler; Sebe 36, Rum 37, Zumer 52, Ankebut 62’dir. Bu ayetlerde “Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğinden de kısar. Şüphesiz, bunda inanan bir kavim için ibretler vardır. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir” şeklinde birbirine yakın anlamda ifadeler vardır.

Rızkı veren Allah’tır. Hattâ Kur’an, kendi rızkını taşıyamayacak kadar küçük yaratıkların bile rızkını Yüce Yaradan’ın verdiğini görmemizi istemektedir. Dolayısıyla bize düşen Yüce Yaradan’ın ilmini sorgulamak değil, bir önceki yazımızda belirtildiği gibi çalışmaktır.

Çalışıyorum, ama zengin olamıyorum diye hayıflanmak da yanlıştır, bu zenginliği ben kendim kazandım diye kibirlenmekte yanlıştır. İkisi de Allah’ın müminlerde görmek istemediği anlayıştır. Yüce Yaradan insanları farklı özelliklerde yaratmıştır. Kendisine fazla nimet verdiği her insandan da, az nimet verdiği insanlara haklarını vermesini emretmiştir. Aslında mümin bir kişi bilir ki, haklının hakkını vermesi, kendi lehinedir.

Bakara 245. “Kimdir Allah’a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. Ancak O’na döndürüleceksiniz.”

Bakara 219, Hadid 11 ve 18, Teğabün 17, Müzemmil 20 gibi ayetlerde de aynı konu benzer ifadeler ile anlatılmıştır.

Demek ki, bize rızkı veren Yüce Yaradan’dır. Bize verdiği rızkı ihtiyaç sahibi insanlara dağıtırsak, Allah’a borç vermiş oluyoruz. Bu ne güzel bir lütuftur. Veren Allah, dağıtan biz, ama karşılığında kat kat fazlasını alan yine biziz. Çünkü Allah Kendisine bu borcu verene, kat kat ödeyeceğini ifade etmektedir.

Allah bizim verdiğimiz borcun ödemesini ister bu dünyada isterse ahirette yapar. Enfal Suresi 67: “…Siz dünya malını istiyorsunuz, Allah ise Ahreti kazanmanızı diliyor ve Allah azizdir, hâkimdir.” Dolayısıyla Yüce Yaradan her şeyi hakkıyla bilendir.

Diğer taraftan “Allah rızkı daraltır ve genişletir” derken, zenginlerin hep zengin kalmayacağını, fakirlerin de hep fakir kalmayacağını, kulların çalışmalarına ve niyetlerinin ne olduğuna bağlı olarak, durumlarının değişeceğini ifade etmektedir.

Ayet “sonunda O’na döndürüleceksiniz” diyerek bu dünyadaki mülk ve ilimin, Allah’ın emirleri doğrultusunda harcanılmadığı sürece, hiçbir şeye yaramayacağını ifade etmektedir.

Necm 33-34: “Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra cimrilik edeni gördün mü?” diye sorar. Kur’an’ın geneline bakıldığında Yüce Yaradan, cimrilik yapmayın demektedir (İsra 29 gibi). Necm Suresi 33 ve 34ncü ayetlerin sonundaki “gördün mü?” sorusundan, cimrilik edenlerin bu dünyada da cezalandırıldıkları anlaşılmaktadır. Nitekim cimrilerin servetlerini sürekli artırdıkları görülmemiştir. Ayrıca cimriler, ihtiyaçları için bile servetlerini harcarken tereddüt ederler.

Al-i İmran Suresi 180: “Allah’ın fazlından kendilerine bahşettiği şeye cimrilik edenler, sakın onu kendilerine hayırlı sanmasınlar. Hayır! O, onlar için bir şeydir; yarın kıyamet günü o kıskandıkları mal boyunlarına dolandırılacak. Kaldı ki göklerin ve yerin mirası hep Allah’ındır. Ve Allah her ne yaparsanız haberdardır.”

Kur’an insanlar için “hayrı ister gibi şerri istemektedirler” der. Biz geleceği bilmeyiz. Geleceğin ilmi sadece Yüce Yaradan’ın yanındadır. Dolayısıyla Yüce Yaradan’dan zenginliği değil, bizim için hayırlı olanı istemek gerekir.

Bilindiği gibi Yüce Yaradan, ilim sahiplerine Kur’an’da ayrı bir önem vermektedir. Ta-Ha Suresi 114. Ayet: (Hz. Muhammed’e hitaben)… ‘Rabbim, benim ilmimi artır’ de!” Ayrıca Bakara Suresi 269. ayet: “Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verildiyse ona çok hayır verilmiştir. Ancak, öz akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar.”

Ayetlerden anlaşılan, insanın sahip olduğu servet açısından bakılınca, ilim ve hikmet verilenlere daha çok hayır verilmiş oluyor. Mülk ise her an geri alınabiliyor. Yine Kur’an’a göre, fazla mülk verilenler yoldan çıkıp azabiliyorlar. Böylece hem bu dünyada huzursuz oluyorlar, hem de ahiretlerini zora sokuyorlar.

Allah’ım, Seni daha iyi anlamak ve anlatmak için, ilim ve hikmetimizi artır. Senin yolunda harcanmak üzere, mülk ve saltanatımızı artır.

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.