TÖVBEKÂR OLUP İYİ İŞLER YAPANLARA, ALLAH’IN MERHAMETİ GENİŞTİR
Araf Suresi 153. ayet: “O kötü amelleri işleyip de sonra arkasından tövbekâr olup iman edenler ise, şüphe yok ki Rabbin ondan sonra elbette bağışlayıcıdır, merhametlidir.”
İnsanların bazen nefislerine yenilmeleri doğaldır. Yanlış olan kendilerini nefislerinin yönetimine terk etmeleridir. Daha açık bir deyimle, hormonları tarafından yönetilmeleridir. Hormonları tarafından yönetilenler, sonunda kötü amel işlemeye mahkûm olurlar.
Yukarıdaki ayette Allah, bir dönem kötü amelleri işleyenleri bile, yanlışlarından dönüp iman ettiklerinde affedebileceğini ifade etmektedir.
Ayette Allah, tövbekâr olup iman edenleri affedeceğini net bir şekilde ifade etmemiştir. Buradan anlaşılan Yüce Yaradan’ın affına mazhar olmak için, artık tövbe ettikten sonra güzel işler yapmak şarttır. Yapılan salih ameller arttıkça, Allah’ın affına daha fazla mazhar oluruz.
İsra Suresi 8: “Olur ki Rabbiniz size rahmet eder. Eğer yine dönerseniz, Biz de döneriz. Öyle ya Biz cehennemi kâfirlere zindan yapmışız!”
Yani tövbeden önceki kötü amellerinin affedilmesi, bundan sonra yapılacaklara bağlıdır. Tövbelerimiz sadece dil ile ve insanları kandırmak için olursa, cezalandırılmamız kesindir.
Verilecek cezalar da, hem bu dünyada hem de ahirette olacaktır. Tıpkı bağışlandığımızda her iki dünya için bağışlanacağımız gibi.
Bakara 217 :”….. Sizden ve her kim dininden döner ve kâfir olarak can verirse, artık onların bütün amelleri dünya ve ahirette heder olmuştur ve onlar artık ateş ehlidirler, hep orada ebedi kalırlar.”
Maturidi’nin dışındaki yorumlara göre; ayette bahsedilen dininden dönmek sözü ile kastedilen, sadece Allah’ın tek ilâh olduğunu reddetmek değildir. Din içerisinde görünüp, dilinden Allah adını düşürmeyip insanları kandırırken, Yüce Yaradan’ın yapma dediklerini bilerek ve isteyerek yapmak da, dininden dönmek ile eş anlamlıdır.
Bu şekilde davrananlar, Allah’ın kendilerine zaman zaman oluşturduğu uyarıları dikkate almalıdırlar. Yoksa Yüce Yaradan’ın koyduğu kurallarını ret ediyorlar anlamı çıkabilir. Böyle durumlarda Allah, onlar haddi aştıkları için kalplerini artık mühürlediğini bizlere Kur’an’da bildirmektedir.
Kalpleri mühürlenen insanlar için artık kurtuluş yolu kalmaz. Gidecekleri yer cehennemdir. Rad Suresi 34, Tövbe Suresi 74 gibi ayetlere göre böylelerine bu dünyada da bir azap vardır.
Maturidi ise, Allah’ın yapma dediklerini yapmayı dinden dönerek kâfir olmak şeklinde kabul etmez. Böylelerin sadece günahkâr olduğunu düşünür. Bu yorumun daha uygun olduğunu düşünsek bile, sonuç fazla değişmez. Çünkü Allah, zaman zaman gönderdiği uyarıları dikkate almayarak haddi aşanların kalplerini mühürlediğini bizlere iletmektedir. Dolayısıyla sonuç değişmez.
Allah’ım, insanların hidayete erebilmeleri için onların iradelerine güç ver, onların Senin gönderdiğin ayetleri anlayabilmeleri için anlayış ihsan eyle.
Senin her şeye gücün yeter.