ÖLÜM GELMEDEN, YAŞARKEN TÖVBE EDELİM

ABDÜLKADİR GEYLANİ HAZRETLERİNİN VAAZLARINDAN ÖRNEKLER

 

Aşağıdaki konuşmaların bazısı Cuma sabahı medresede yapıldı.

Konuşma tarihi: Hicri 5 Recep 545, Miladi 1150 (Yason Yayınları, Kasım 2014)

Sözlerimi kabul edin ve candan bana yönelin. Size nasihat etmekteyim. Sizi, sizin için diliyorum. Sizin için ölü sayılırım. Diriliğim Hak’ladır.

Yapamayacağınız işi neden söylersiniz? (es-Sâf, 61/2) ayet-i kerimesi, seni tehdit etmiyor mu, titremiyor musun? Yazık sana, halka doğruluk söylersin ama işin yalan. Halka Allah’ın birliğinden dem vurursun; ama işin şirk. Halka ihlâs ve sağlam işin yolunu gösterirsin fakat sen, görsünler ve desinler diye işler tutarsın. Sen bütün kötü işleri yaptığın halde halkı onlardan sakındırmaya kalkarsın.

İslam dininin emirlerini ne acayip şekilde bozuyorsunuz? Takva zırhını parçaladınız. Tevhid elbisesini kirlettiniz. İman nurunu söndürmeye gayret etmektesiniz. Yaratan’ınıza karşı öfke duygusu besliyorsunuz. Bu durum her halinizde kendini gösteriyor.

Ey sofu elbisesi giyen, onu sen önce içine giy. Sonra nefsine. Sonra bedenine. Zülhün ilki buradan başlar, yani içten dışa süzülür. Dıştan içe pek geçmez.

Halen kaldığın yer, gaflet ağacının gölgesidir. Onunu altından çık. Güneş aydınlığını gör. Yolunu o zaman bellersin. Gaflet ağacı, cehalet suyu ile büyür. Tövbe ağacı pişmanlık suyu ile büyür. Sevgi ağacı uyarlık suyu ile büyür.

Kendinizi hükümdar gibi görüyorsunuz. Allah sanki sizin keyfinize göre hareket edecek! Niçin yaptın? Şunu yapma! Bunu yap! Gibi emirler vereceksiniz. O’na öyle mi? Hâşâ!

İçin boşalmış orayı aç kurtlar doldurmuş. Seni neylerler? Ruhunda bir inkılâp yap, temizle.

Yazık halkın korkusu ile nefsini bağladın. Onlardan beklediğin şeyle iş tutmaktan kaldın. Onların bağını nefsinin ayağından çöz.

Sen boş bir put gibisin, kuru deriden ibaretsin. Ne manan var ki? Kuvvetin de yok Yalnız ateşe yararsın. Kulluğuna bakılsa ihlâs yok. Hâlbuki ihlâs ibadetin ruhudur. Ruhsuz olan şey Hakk’a yaramaz. Yaptığın kullukla birlikte ateşte yanacaksın. Yalnız yanmakla olsa neyse yapılan sistemli çıkışların verdiği sıkıntı da caba. İhlâsla yapılmayan hiç bir şeyin faydası olmaz; bunu iyice bil.

Sen çalışan ve istediğine erensin, ama neye? Dünya da bol bol çalışıp yorulan, boş yere kendini yorduğu için de öbür âlemde ateşe atılan. Ancak tevbe seni kurtarabilir, ölüm gelmesen tövbe et, kurtul.

Sana ağlanması için ağla, musibet işlerine otur ağla. Onları gidermek için üzüntü duymazsan, yazık olur, Kötü işlerini öldür, sonra taziyeye otur. Başkaları da sana taziyeye gelir. Senin gözlerinde perde var; bundan haberin var mı? Bazı büyükler şöyle buyurmuşlar; “Hak nurundan perdelenmiş oldukları halde halini bilmeyenlere yazıklar olsun.”

Ey kibirliler, size yazıklar olsun. Yaptığınız sizi yerde bile tutamıyor. Yücelere nasıl çıkabilirsiniz* Allah Teâlâ şöyle buyurdu. “O’na varan, temiz sözdür.; iyi işler O’na yükselir.” ( el-Fatır, 35/10)

Ey münafık ne zamana kadar gösteriş hevesine kapılacaksın? İçin ne zamana kadar bozuk olacak* Ey içinde olanın gayrini gösteren adam, bu halin sana ne verebilir?

Yazık sana; Allah’tan utanmıyormuşsun. O’nun karşısına çıkacağını neden aklına getirmiyorsun? Yakında O’nun huzuruna çıkacaksın. Yaptığın işn özü başkasına ait oluyor; ama dıştan O’nun içinmiş gibi yapıyorsun! Allah’ı kandırmak istiyorsun. Yaptığın işlerde bir şeyler talep ediyorsun. Ama bilesin ki, Hakk’ın bilgisi seninledir. O seni her zaman bilir.

Ey yoldan sapmış, ey şeytanların oyuncağı olan! Ey nefsin kölesi, yazık sana. Dilin tutuldu. Hak’tan yardım dile. O’na dön. Pişmanlık ve özür ayakları ile O’na yürü.

Tövbeni iyi yap. İhlâsa sarıl. İmanını tazele. Allah’a dön. Ölümün gelmesini bekleme, ölüm anında bütün kapılar yüzüne kapanır; tövbe etmeye gücün yetmez olur.

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.