MUHAMMED’İN EN YAKIN VE UZUN SÜRELİ ARKADAŞI HZ. EBUBEKİR’İN ADALET HASSASİYETİ
(Bu yazı daha önce yayınlanmıştı. Silindiğinden aynen yayınlıyoruz)
Halife seçilişinin ilk yılı sonunda Sahabelerle birlikte kavun kestiler. Hz. Ebubekir ve Haris bin Kelede kavundan tattılar. Kelede hemen “Ey Halifem! Biz galiba zehirli kavun yedik” dedi. Yemeyi bıraktılar. Kavunu getiren sahabe hemen kavunu satan kişiyi yakalamak için sofradan kalktı.
Evde kalanlar sohbete başladı. Çünkü kimse zehirlenmemişti. Bir sahabe Maide Suresi 105. ayeti okudu: “Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olunca dalalete uğrayan (sapan) kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. Artık O size yaptıklarınızı haber verecektir.”
Ayet okununca Hz. Ebubekir Sahabelere bir hatırasını anlattı. “Resulullah bir keresinde bu ayeti okudu ve şöyle buyurdu:
“Bir millet, dalalete götürücü hareketlerde bulunanları, doğru yola götürücü uyarmalarda bulunmazsa, Allah’ın azabı yalnız o dalalete düşenlere münhasır kalmaz. Bütün o millete şamil olur”
Hz. Ebubekir neredeyse bir ömür boyu Hz. Muhammed ile yaşamıştı. Peygamberimizden en fazla öğrenen insandı.
Bu sebeple davranışlarını da, Hz. Muhammed’in davranışlarına ve düşüncelerine uyardı. Özel hayatında incelik ve şefkatin, merhamet ve vicdanın sembolü haline geliyordu. Fakat devlet ve din işlerinin söz konusu olduğu zaman kartallaşıyordu. Zapt edilmez bir kale halinde yüceleşiyordu.
Yeni fethedilen bir yerden alınan ganimeti çok bulduğunda, fazlasını geri gönderiyordu.
Onun bu tavrı, hak anlayışı ve adalet üzerine titizlikle durmasına sebep oluyordu. Hz. Ebubekir, adi suçlarla siyasi suçları birbirinden ayırmıştı. Siyasi suçlara o andaki siyasetin icabına göre muamele ediyor, devletin bekası için gerekirse taviz vermiyordu. Hata yapan ordu komutanlarına, valilere, yalancı peygamberlere, kabile reislerine karşı net tavır alıyor, gerekirse üzerlerine gidiyordu.
Allah, Hz. Ebubekir’e olan desteğiyle, Peygamberimizin vefatıyla dağılmaya başlayan devleti toparlama görevini başarıyla yerine getirmesine vesile oldu. Hz. Ebubekir’in kararları ve davranışları sonunda İslâmiyet çok büyük badireler atlattı. Bazı kararlarına, Hz. Ömer dâhil Sahabelerden itiraz edildiği halde o, kararlı tavrından taviz vermedi. Sadece iki yıllık başkanlığı süresince yaptıkları, kendisinden sonra gelenler için çok sağlam bir temel oluşturdu.