ALLAH’IN VERDİĞİ ÖZELLİKLER

ALLAH, İNSANLARIN HER ÖZELLİĞİNİ GENLERLE TAŞITMAMIŞTIR

 

Bu sitedeki bazı yazılarımızda, insanlığın sosyal düzeni kurabilmesi için Allah’ın bize nasıl yardım ettiğini ele almıştık.

Zuhruf 32: “Ey Muhammed! Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz taksim ettik. Birbirlerine işlerini gördürsünler diye biz onların bir kısmını diğerlerinden derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.”

Ayet gayet net açıklıyor: “Birbirlerine işlerini gördürsünler diye biz onların bir kısmını diğerlerinden derecelerle üstün kıldık.” Demek ki, eğer Yüce Yaradan hepimizi benzer özelliklerde yaratsaydı, birbirimize iş gördüremezdik. Dolayısıyla dünyada düzen diye bir şey kurulamazdı.

Ayetin sonunda özellikler açısından üstün kıldıklarını uyarıyor. ‘Diğer insanların haklarını verin. Onları koruyun. Biz daha kabiliyetliyiz diye varlıklarınızı biriktirip durmayın.’ İnsanları uyardıktan sonra, bizim için daha hayırlı olanı işaret ediyor. “Allah’ın rahmeti biriktirdiklerinizden daha hayırlıdır” diyerek mal biriktirmeye değil, Yüce Yaradan’ın rızasını kazanmaya çalışmamızın bizim için daha hayırlı olduğunu vurguluyor.

Aşağıdaki iki ayet de bu durumu teyit ederek, farklı yönlerden insanları uyarıyor. Allah’ın böyle bir uygulama yapmasının amacının bizleri denemek olduğunu açıklıyor. Deneme sırasında başarılı olana bağışlama var. Ama bencillik yapan için “Allah cezası çabuk olandır” denilerek, Yüce Yaradan’ın kurduğu düzeni bozmamamız isteniyor.

Enam 165. Sizi yeryüzünün halifeleri yapan, size verdiği şeylerde, sizi denemek için, kiminizi kiminizden derecelerle üstün kılan O’dur. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve O, bağışlayan, esirgeyendir.

Nahl 71. Allah, rızık yönünden bir kısmınızı diğerlerinden üstün kıldı. Kendilerine bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere vermiyorlar ki, onda eşit olsunlar. Durum böyle iken Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar?

İnsanların özelliklerinin farklı olması, sosyal düzeni kurmamızı sağlıyor. Peki, bütün özelliklerimiz genlerle çocuklarımıza taşınsaydı ne olurdu? İyi bir edebiyatçının, iyi bir iş adamının, iyi bir müzisyenin, iyi bir doktorun, güzel birinin vb çocukları ana babalarının yerlerini tutarlardı.

Bu durum şu sonuçları doğururdu. Öncelikle bütün dünyada belli alanlar belli sülalelerin egemenliğine girerdi. Başka insanlar bu zinciri kırıp araya giremezdi. İkincisi, hastalıkların da tamamı genlerle geçseydi tıp bir çözüm üretemezdi. Bunların sonucu olarak da, Allah’ın imtihan sözü askıda kalırdı. Bir anlam ifade etmezdi.

Çok net görüldüğü gibi Yüce Yaradan, insanlık içerisinde mükemmel bir düzen kurulabilmesi için, her şeyi düşünmüş ve sistemini kusursuz kurmuş. Anne babadan genlerle birçok kabiliyet çocuklara geçiyor. Benzer şekilde bazı hastalıklar genlerle çocuklara taşınabiliyor. Ama kabiliyet ve hastalıkların tamamı taşınmadığı gibi, her çocukta farklı taşındığı için, kaderimiz baştan çizilmemiş oluyor.

Geleceğimizi kurmamız, yanlış bulduklarımızı değiştirebilmemiz için, mücadele etmemizin anlamı ortaya çıkıyor. Böylece insanlığın gelişimi sağlanıyor. Yüce Yaradan’ın imtihanı da, adil bir şekle bürünüyor.

Çeşitli ayetlerinde Kur’an’ın anlattığı gibi; güzellik, zenginlik, güç, kuvvet, makam, kabiliyet, Allah’ın bir hikmeti olarak, nesillerdir insanlar arasında elden ele dolaşıyor. Böylece insanlar, gerçek anlamda imtihan ediliyor.

Unutmayalım ki, kendimizde gördüğümüz özellikler, Yüce Yaradan’ın bizlere bağışladıklarıdır. Varlıklarımız bizim kendi başarımız değildir. Eğer Allah, bize verdiği özelliklerden sadece hafıza kabiliyetimizi alsa, diğer bütün özelliklerimizi devam ettirse, ne yapabilirdik?

Allah’ım, Senin bizlere verdiğin kabiliyet ve imkânları, Senin rızanı kazanma yolunda kullanabilmemiz için, irade gücümüzü artır.

Bu yazı Dini kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.