ALLAH MÜNAFIKLAR İÇİN BİZLERİ UYARIYOR

ALLAH MÜNAFIKLAR İÇİN BİZLERİ UYARIYOR

 

(Not: Bu yazı Haziran 2013’te yayınlanmıştı. Silindiğinden son iki paragraf eklenerek yeniden yayınlıyoruz.)

                Allah, bizlerin münafıkları bilemeyeceğimizi, ancak, Allah’ın, hepsinin bütün yaptıklarından haberdar olduğunu bize müjdeliyor.

            Münafıkları biz tam bilemeyeceğimiz için, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bu konuda nelere dikkat etmemiz gerektiğini bize şöyle anlatıyor:

            “Dört haslet vardır ki, kimde bu hasletler bulunursa, o kimse halis münafıktır. O dört haslet şunlardır: Kendisine bir şey emanet edildiğinde, ihanet eder. Konuşunca, yalan söyler. Söz verince, sözünde durmaz. Bir konu da taraf olduğunda, haddi aşar, haksızlık yapar, işi düşmanlığa dönüştürür.”

            Bu hasletlere sahip yönetici insanlar, bir süre halkı kandırabilir. Halkın sevgi tezahüratları içerisinde dolaşabilirler. Halkın, kendisinin yaptığını zannettiği işlerle övünebilirler. Hattâ, dindar görünebilirler.

            Ama Allah’ın bir vaadi var. Al-i İmran suresi 188. Ayette Allah: “O ettiklerine sevinen ve yaptıkları işle övülmeyi seven kimseleri de, sakın azaptan azade sanma, hem onlara acı bir azap vardır.” Buyuruyor.

            Nisa Suresi 142. Ayet: “Her zaman münafıklar, Allah’a hile yapmaya çalışırlar. Allah da başlarına geçirir. Namaza kalktıkları vakit de üşene üşene kalkarlar, halka gösteriş yaparlar, yoksa Allah’ı pek az hatıra getirirler.”

          Al-i İmran Suresi 161. Ayet: “……Her kim hıyanet eder; ganimet ve hasılattan bir şey aşırırsa boynuna aldığını kıyamet günü yüklenir getirir…….”

           Münafıkları halk bilemez. Ancak münafık yöneticileri yakından takip edenler, biraz bilebilirler. Eğer onlar da, münafık yöneticiye alet oluyorlarsa, aynı konuma kendileri de düşerler.

          Allah Tevbe Suresi 84. Ayette münafıklar için peygamberimize (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Ve içlerinden ölen birinin asla namazını kılma ve kabrinin üzerinde durma…..”

          Münafıklar, kendilerini iyi bilirler. Onlar eğer, seçimle işbaşına geldikleri bir ülkede veya yönetici olarak tayin edildikleri yerlerde yahut da sıradan bir konumda iken, söylemleriyle insanları kandırdıklarını ve susturduklarını düşünürlerse, yanılırlar. Çünkü Allah, her düşündüklerini ve her yaptıklarını bilir. Dolayısıyla, münafıklar Kur’an’a bakarlarsa, ahiretten önce bu dünyada başlarına neler gelebileceğini daha iyi hesap edebilirler. Ahirette başlarına geleceklerin ise, çok daha azap verici olduğunu da iyi bilirler.

          Allah, münafıklar konusunda çeşitli ayetlerle uyardığı peygamberine, şu emri veriyor. Tövbe Suresi 73: “Ey Peygamber, kâfirlerle ve münafıklarla savaş. Onlara karşı katı ol. Onların varacakları yer cehennemdir ve orası ne kötü bir yerdir.”

          Umulur ki, münafıklar düşünürler ve Allah’ın huzuruna gitmeden hatalarından dönerek salih amel işlemeye başlarlar. Böylece Allah’ın rahmetine ulaşırlar.

          Seçim, her insanın kendisinindir. Unutmayalım ki, Allah’ın huzuruna ne zaman gideceğimiz bizce belli değildir.

Bu yazı KUR'AN ÜZERİNE, Sosyal kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.