KÜRESELLEŞME

KÜRESELLEŞME

 

(Bu yazı Kasım 2013 tarihinde yayınlanmıştı. Silindiğinden aynen yayınlıyoruz.)

Küreselleşmenin insanlığa en önemli katkısı, sorunlarımızın ortak olduğunu bizlere göstermesidir.

Aynı dili konuşan insanların, dünyaya ve olaylara bakışlarının aynı olmayabileceği anlaşıldı. Hattâ farklı dilleri konuşan bazı insanlar ve guruplar arasında daha fazla ortak anlayışlar olabileceği görüldü.

Küreselleşmeyi menfaatleri doğrultusunda kural tanımadan kullananların, insanlığı uçuruma sürükledikleri kanaati yaygınlaştı. İnsanlığın selâmete çıkması için, tarihin hiçbir döneminde, ahlâk anlayışına bugünkü kadar ihtiyacımız olmadığı anlaşıldı.

Bütün insanlığın geleceğinin bir olduğu fark edildi. Daha iyi yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya için; adaletle ve herkese hakça davranmak gerektiği, teknolojinin insaflı kullanılmasına ihtiyacımız olduğu, dünya ticaretinin dürüstlük, karşılıklı saygı ve bütünü kavrayan sorumluluk temeline dayanmasının şart olduğu anlaşıldı.

Kısa dönemde çok kâr edebilmek, bazen de maliyetleri düşürebilmek için dünyanın ekolojik dengesini bozduğumuzu, diğer bir deyimle taşı yerinden oynattığımızı gördük. Böyle devam ederse insanlığı, kendi ellerimizle yok edebileceğimizi kavradık.

Bütün bunların sonunda insanlarda hayata bakış değişmeye başladı. İnsanlar arasında yüksek gelirden daha ziyade, orta seviyede bir gelire, ama bunun yanında iyi dostlara, dengeli aile veya beraberliklere, güven içerisinde yaşayabilecekleri istikrarlı bir demokrasiye, güçlü bir imana sahip olma isteği yaygınlaşmaya başladı.

Küreselleşme sayesinde sorunlarımızın ortak olduğu anlaşılınca, aslında çözüm de kolaylaşmış oldu. Çünkü sorunlarımızı aşabilmek için tek bir şeye ihtiyacımız var. Birbirimize ve kendimize güvenmek.

Güçlükleri aşmak için acıya katlanmak gerekir. İnsanların çoğu acıya katlanmak istemezler. Hâlbuki aşırı hırslı insanlar, sahip oldukları servetten dolayı acı çektiklerini fark etmeye başladılar. Dolayısıyla artık güçlükleri aşmak için şimdi duygularımız ve inancımız daha elverişli.

İnsanlığın güzel geleceğini engellemeye çalışanlar ise, bir süre sonra sadece kendi geleceklerini engellediklerini görerek fikir ve taraf değiştirebilirler. Hatasından samimiyetle dönenlere insanlığın kapısı hep açık kalacaktır. Fakat “ille de odunumun parası” anlayışıyla diretenler veya hatasını anlayıp döndükten sonra yeniden aynı yanlışları tekrar edenler, ahlâk temelinde kenetlenmiş insanlık karşısında yok olmaya mahkûmdurlar.  

Bu yazı Sosyal kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.