DUA ALLAH’A RÜCUDUR

DUA ALLAH’A  RÜCUDUR

 

Bakara Suresi 186ıncı ayet: “Kullarım şayet sana Benden sorarlarsa, Ben onlara gerçekten çok yakınım. Bana dua edenin dualarını kabul ederim. O halde onlar da   benim davetime icabet etsinler ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler.”

Araf 55: “Rabbinize yalvara yalvara ve gizlice dua edin. Çünkü O, haddi aşanları  sevmez.“

56:  “Düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın Ona korkarak ve rahmetini umarak dua edin. Muhakkak ki Allah’ın rahmeti iyilik edenlere yakındır.“

Bakara 186 da Yüce Yaradan, insanlara  gerçekten çok yakınım diyerek bizlere dua etmemiz  için umut veriyor. Biz de Allah’ın bu sözüne istinaden sessizce ve içimizden  dua  ediyoruz. Bu dualarımızın hangi şartlarda kabul olacağının ipuçlarını ayetlerin devamında bizlere anlatıyor.

Aynı ayetin devamında “Bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yolu bulabilsinler” denilmektedir. Demek ki, bizler önce Allah’ın davetine icabet  edeceğiz. Sonra hakkıyla  iman edeceğiz. Böyle yaparsak doğru yolu bulabileceğiniz. Böylece dualarımızın  kabulü mümkün olacak.

Allah’a hakkıyla iman etmek, Allah’a rücu etmek demektir. Yani diğer bir ifadeyle, Allah’ın gösterdiği yoldan gitmektir.

Araf Suresi 55inci ayetinde Yüce Yaradan, istediklerini yapsak bile, bize nasıl dua etmemiz  gerektiğini anlatıyor. İçten  gelen  bir  anlayışla ve yalvara yalvara dua etmemizi istiyor. Dualarımızı  gizli yapmamızı bekliyor.

Bu şekilde dua eden bir insan, ruhsal olarak Allah ile iletişim kurmayı hedeflemiş  demektir. Duasını sadece Allah’a yapmaktadır. İnsanlara karşı gösteriş için dua etmeyi düşünmüyor demektir. İçten gelen bir yakarışla değil, gösteriş için dua edenleri, haddi  aşmak olarak nitelemektedir. Muhtemelen bu yapıdaki bir insanın, başkalarını  kandırmaya çalışan ve içi dışı farklı kişilikte olduğunu bildiği için böyle bir ifade  kullanılmıştır.

Bir sonraki 56ıncı ayette doğru yolu bulamamış bu yapıdaki insanlara sesleniyor. Sizlere yol  gösterici gelip düzelmeniz sağlandıktan sonra artık yeryüzünde bozgunculuk yapmayın deniliyor.

Demek ki, Müslüman  olduğunu söyledikten sonra halen bozgunculuk peşinde koşmak  yasak. Aksine varlığı hakkında bilgi sahibi olduğumuz Allah’tan korkmamız tavsiye  ediliyor. Yaptığımız  yanlıştan dönmemiz isteniyor. Her ne kadar hata yaptıksa da Allah’ın rahmetini umarak dua etmemiz öğütleniyor.

Ayetin sonunda “muhakkak Allah’ın rahmeti iyilik edenlere yakındır” denilmektedir. Demek ki duamızın kabulü için, iyilik edenlerden olmamız gerekiyor. Bu ibare, diğer ayetlerdeki tanımlarla birleşince, dualarımızın kabul olması için, Allah’ın  gösterdiği yoldan gitmemiz şart. O halde kabul olunan dua edebilmek için, Allah’a rücu etmek gerekiyor. Allah’a rücu etmenin samimi bir şekilde olması şart. Her yalvaran dua, rücu edildiğini göstermez. Bu durumu, aşağıdaki ayet bize net bir şekilde ifade ediyor.

Rum Suresi 33: “Bununla beraber insanlara bir keder dokunduğu zaman her şeyden geçerek Rablerine yalvarır, dua ederler; sonra tarafından bir rahmet tattırıverdiği zaman da bakarsın onlardan bir kısmı tutar, O Rablerine ortak koşarlar.”

Allah’a ortak koşmak konusunda bu sitede çeşitli yazılar yayınladık. Bu konuda İslam alimlerinin ortak görüşü; para, makam, mevki gibi hırsların sahiplerinin Müslüman da olsalar, Allah’a ortak koşmak ile aynı anlamda işler yaptıkları şeklindedir. Bu anlayıştaki insanların önce kendilerini düzeltmeleri gerekir ki, dualarının kabul olacağını umut edebilsinler.

Kendilerini düzeltmeyen, başkalarına gösteriş yaparak onları kandıran, kalpten gelen bir inanış sergilemeyen insanlar, bir ömür boyu aynı duayı etseler bile, dualarının kabul olunması ihtimali, sadece Allah’ın rahmetine bağlıdır.

Dua konusunu, farklı bir bakış açısıyla bir başka yazımızda yine ele alacağız.

Allah’ım, duaları kabul olunan kullarından olabilmemiz için, Senin yolunda yürüyecek irade gücü ver, mücadele azmi ver, sabır ve sebat ver.

Senin her şeye gücün yeter.

Bu yazı Dini, KUR'AN ÜZERİNE kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.