MADAM CURIE

MADAM CURIE: “Hastaların tedavisi için bulduğum bir maddeden faydalanmak benim bilimsel manevi şahsiyetimi zedeler.”

(Bu yazı Şubat 2014’te yayınlanmıştı. Silindiğinden aynen yayınlıyoruz.)

Ünlü Fizikçi Einstein’ın “Şöhretin yozlaştıramadığı tek kişi” dediği Madam Curie, 10 yaşında annesini kaybetti. Fakir ve çok horlandığı bir hayat yaşadı. Polonya’da doğan Curie, son olarak hizmetçi olarak çalıştığı evden haksız yere ve aşağılanarak kovulunca Fransa’ya göç etti.

Çok zor hayat şartlarında Sorbon Üniversitesine kaydoldu. Burada kendisi gibi bilim sevdalısı Pierre Curie ile evlendi. Birlikte araştırmalarını sürdürdüler. Bir mahallenin etrafına ışık saçtığını görünce araştırmalarını bu konuya yönlendirdiler. Katı maddeleri delip geçen radyumu buldular. Ama ilim adamları maddeyi görmeden inanmayız dediler.

Dört yıl boyunca bütün paralarını harcadılar. Borçlandılar. Tonlarca pis kokulu madenlerden gece gündüz bıkmadan doğrudan kendileri çalışarak, pirinç tanesi büyüklüğünde radyum elde ettiler.

Radyumu görünce bilim adamları inandı. 1902 yılında Nobel ödülünü aldılar. Tıp dünyası radyumun elde edilmesiyle tam anlamıyla bir devrim yaşadı. Radyumun elde ederken sadece kendileri çalışmışlardı. Bu sebeple yöntemi tek kendileri biliyordu. Dünyanın her yerinden talep gelmeye başlamıştı. Patentini alsalar dünyanın sayılı zenginleri arasına girebilirlerdi.

Ama onlar bu çok önemli buluşlarından, beş kuruş bile almadılar. Buluşlarını insanlığa hediye ettiler. Nobel ödülünden aldıkları para ile çalışmaları sırasında aldıkları borçları ödediler. Üniversitede sadece maaş alarak araştırmalarına devam ettiler. İki çocuklarıyla birlikte manen mutlu bir hayat sürdüler.

1911 yılında Madam Curie yine Nobel Ödülüne layık görüldü. 1921’de Amerikan kadınları dünya kadınları adına şükranlarını sunmak için kendisine maaş bağlamak istediler. Maaşı kendisi almadı, doğduğu ülke Polonya’daki bir hastaneye yönlendirdi.

İnsanlık adına sağlığını hiçe sayarak yaptığı çalışmaların sonunda vereme yakalandı. Kimileri kanser dedi. Kanseri tedavi için büyük atılımlar yapan bu soylu kadın, 1934 yılında 67 yaşında mütevazı bir şekilde yaşadığı hayata gözlerini yumdu.

Maddi menfaate dayalı patent tekliflerini kabul etmeyen Madam Curie, onur nişanlarını bile istemedi. Maddi hediyeleri kimsesizlere, çaresizlere bağışladı.

İnsanlık adına kendisini feda eden Madam Curie gibi insanlardan biz ders almaya çalıştık. Unutmadık. Biz ondan razıyız. İnşallah Allah da razıdır.

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.